Şimdi dostum…
Polis mi, suçlu mu, yoksa kasadaki para mı takipte belli değil.
Ama net olan bir şey var:
Cash Patrol oyununda kovalayan da kazanıyor, kaçan da jeton bırakıyor.
E hani “suçlular hep kaçar” diyorlardı?
Bu oyunda resmen üstüne üstüne geliyorlar.
Slotter’da takılırken denk geldim buna.
Dedim “neymiş bu devriye mevriye?”
Açtım oyunu, ışıklar yanıp sönüyor, siren sesi kulağımda.
Ama öyle kafamı şişirmiyor.
Hafiften bir GTA havası var, ama içinde para var, polis var,
ve her spin’in sonunda yüzümde bir sırıtış.
Sokakta Değil, Ekranda Devriye Var
Oyunun ekranı şehir gibi.
Arka plan karanlık, ışıklı.
Semboller tam yerinde: polis arabası, radyo, suçlu portresi, para çantası…
Ama esas olay şu:
Collect sembolü varsa ekran şenleniyor.
Paralar ekranda duruyor, gel beni al diye.
Ama alabilmek için o yakışıklı polis memuru çıkmalı.
Çıktı mı?
Hop, hepsi toplanıyor.
Jetonlar diziliyor.
Sanki gece operasyonu yapılmış, kasaya el konulmuş gibi.
Bonusla Kaçış Yok, Para Kesin
Üç tane polis rozeti denk geldi mi, oyun seni bir başka moda alıyor.
Free spin başlıyor.
Ama bu free spin öyle sıradan değil.
Her dönüş yeni bir kovalamaca, yeni bir fırsat.
Ve o polis sembolü geldikçe, ekranın havası değişiyor.
Ne kadar para sembolü varsa, hepsini alıp sana bırakıyor.
Bir nevi dijital kelepçe!
Ama bu sefer suçlu sensin, suçun: fazla kazanmak.
Slotter burada da işin erbabı.
Kazandın mı hemen gösteriyor.
Tıklama yok, bekleme yok.
Ne çıktıysa anında karşında.
Ve bu akıcılık seni oyuna bağlıyor.
Slotter’da Cash Patrol = Şehir Senin, Jetonlar Da
Cash Patrol her platformda bulunur ama…
Slotter’da oynanır.
Çünkü bu oyun biraz hız ister, biraz netlik.
Kazandığını görmek, anında hissetmek lazım.
Slotter da bunu sağlıyor.
Jeton sesi bile keyif veriyor.
Oyunun temposu yüksek.
Ama seni yormuyor.
Bir spin atıyorsun, hop bonus.
Bir çeviriyorsun, tüm ekran para torbası.
Ve sonunda sadece kazanmıyorsun, eğleniyorsun.
Bu oyunun olayı tam bu işte.